Tuesday, October 22, 2013

AKP VE SUNNİ HİLAFETİN YENİDEN İNŞASI:

Türkiye giderek vahabi-selefi tipi, Anadolu'ya yabancı bir İslam'ın çoğunlukçu diktası altına giriyor...
Türkiye'nin yeni islamcı iktidarı, TC devletinin ‘kuruluş felsefesi’nden tek bir adım geri atmamaktadır. Sözde demokratik açılım paketi adı altında yapılan manevra, eski akıncı Selefist Erdogan'ın önündeki engelleri ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Tayyip Erdoğan Suriye'de Müslüman kardeşleri destekleyerek Suudilerin yaymaya çalıştığı Vahabilik-Selefilik yobazlığı belasını kuvvetlendiriyor. AKP’nin seçim öncesinde siyaset piyasasına büyük tantanayla sürdüğü demokratikleşme paketinden, AKP iktidarının, Sunnici toplum vizyonunu, insanı doğayı hiçe sayan İslami büyüme, fütuhatçı gelecek tasavvurunu, buyrukçu, otoriter, padişahı temsilen sansürcü tek adam yönetimi ve  post modern osmanlıcılığı hedeflediğini anlamamak mümkün değildir. Öte yandan, içeriği bir yana paketin hazırlanış biçimi; vesayetçilik döneminde askerlerin uyguladıkları ayrımcı akreditasyon yöntemini hatırlatan şekilde, basın toplantısında istenmeyen medya kuruluşlarına ambargo uygulanması; sunumda medya mensuplarını konu mankeni kılan soru sorma yasağı AKP zihniyetinin, öncülleri olan Kenan Evren'le örtüştüğü gerçeğini daha da netleştiriyor.
T. Erdoğan bir çete devralmıştır. Türkiye Cumhuriyeti denilen çete devleti; Kürdün,Ermeni ve Rum'un inkarı, imhası; Laz’ın, Çerkes’in, Gürcü’nün vs. kendinden vazgeçirilmesi; sözde ‘türk’ denilen Türkmen’e kendinden habersiz ‘ali ırk’ vasfı atfedilmesi; ırkçı, kafatasçı, sözde ‘sosyal demokrat’ ve islami türkçülüğün ‘ulusal devlet’ sınırları içerisinde kazandığı milyonların selametini garantiye alma üzerine kurulmuştur. Osmanlıcı gelenek özü itibarıyla askeri zora, katliamlara dayanan çapulculuk ve çeteciliktir. Osmanlı'nın 1820'lere kadar barbarlığıyla ünlenmiş çeteciliği yeni ve modern silahlarla daha kapsamlı ve daha yoğun bir insanlıkdışılığa yükseldi. Ortada çetelerin marifeti demek için herhangi bir neden yok. Çete olan, çeteci olan yukardan aşağıya devletin bütün kurumları yani devletin ta kendisidir. Ortada devletin asli ve en yetkili kurumlarının planlı ve sistematik yoketmeler ve tehcir uygulamasıyla yaşama geçirdiği işgal eylemi var. Osmanlı, 1830'lu yıllarda Mısır'ı da aynı şekilde yeniden kontrol altına almaya çalıştıysa da ordusundaki kürt birliklerinin silahlarıyla birlikte saf değiştirmeleri nedeniyle 1837 yılında Nizip'te iki kez üst-üste kürt asıllı Mehmet Ali Paşa'nın oğulları karşısında hezimete uğradı. Sait Paşa, Kütahya'ya kadar ilerleyerek işgal etti. İngiltere ve Rusya'nın araya girmesiyle işgali kaldırarak geri çekildi. 
 
Türkiye’nin demokratikleşmesi; Kürtlerin kendilerini yönetmesi, kendini müslüman saymayan milyonlarca Hiristiyan ve Alevinin Sünni müslümanlığın siyasi gölgesinden kurtulması demektir.
Abdullah Öcalan, Tayip Erdoğan ve Genelkurmay patronu N. Özel’in yaptıkları anlaşmaya göre, Önce Suriye, sonra da Irak ve İran Kurdistanı Türkiye’ye katılacak, Balkanlara el atılıp, Bosna, Bulgaristan ve Kosovo'da Müslüman nüfus kışkırtılacak, batı ülkelerindeki Sunni Türk nüfusu ayrı örgütlendirilerek Türkiye'ye bağlanacak ve böylelikle post Modern Osmanlı'ın yeniden inşası için ilk adımlar atılacaktır!. Bu planların sözde demokratikleşme ile ilişkilendirilmesi, zaman kazanmak ve kitlelerin aldatarak, yayılma için ön koşulları sağlama hedefine yöneliktir. Bu büyük Türk-Kürt Federasyonu temelinde kurulacak Sunni devleti, dünyadaki diğer Sunni kitleleri temel alarak genişleyecektir. A. Öcalan, kürtlere karşı çete zihniyetini resmi ideolojiye, çete pratiğini devlete dönüştüren ve tarih boyunca kürtlere zulüm uygulayan TC devletiyle beraber. Tek dil-tek bayrak-tek devlet- tek millet diyenler, çetecileri kardeş ilan edenler, çeteci devlete bizim de devletimizdir diyenler, kürt devleti tehlikedir diyenler utanmadan birde önderlik diye ortaya çıkıyorlar. Oyunları oldukça iyi düzenlenmiş senaryoya uyarak oynuyorlar. Rol paylaşımına "devlet nizamı" da diyebiliriz. İmralı'nın türk genelkurmayı ile bağlantısı, savaştırılan iki karşıt silahlı gücün aynı merkezden idare edilmekte olduğu ve bunun AKP döneminde devam ettiği gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Olayın doğru tanımı, devletin korumasında olan bir mahkumun yine devletin sorumluluğunda bulunan bir hapishaneden ''avukatları'' denilen MİT kuryeleri ile 10 seneye yakın bir süre, sözde gerilla savaşını yönetme adı altında, Kürtleri yıldırma-pasifize faaliyeti gösterdiği, 2011 yıllarında ise başka öldürme eylemlerine katılan kuryeci MİT elemanlarının bazılarının deşifre olmasından sonra,  kardeşlerinin devreye sokulduğu ve şimdi de süreç yalanları ile de Kürtleri biraz daha oyalamanın amaçlandığı berraklaştı.
İşgal ve sömürü sınırlarını yeniden genişletmeye çalışan Sunni-vahabiciler, ilk adımda Türk devletini ve Türk toplumunu yeniden inşa etmek için İslami ve ırki değerlerin dış saldırıların tehlikesi altında olduğuna cahil Türkleri ve diğer Müslüman milletleri inandırmaya .alışıyorlar... Bilinen Pan-İslamizm ve Pan-Türkizmi biçim değiştirerek devam ediyor. Eski geleneğin son ardılları tüm bileşenleriyle ve konsepsiyonlarıyla Türk Devlet Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, devletçi ve Türkçü hafızasında buluşarak, burada yeniden embriyolaşarak kendilerini ifade etmişlerdir.
 
İMRALI ÖNDERLİĞİ DESTEĞİNDEKİ AKP SİYASAL İSLAMI!

Siyasal İslam ilk defa Türkiye’de AKP Hükümeti ile iktidara taşındı. AKP Hükümeti, siyasal ideoloji olarak Müslüman Kardeşlerin Türkiye sürümüydü. Müslüman ülkelerin hemen hemen tamamı diktatörlükle yönetildi ve temel ideoloji değişmediği müddet.e bu aynen böyle kalacaktır. İslam tarihi boyunca devam eden baskıcı yönetimler, halkta çok büyük bir basınç birikimine sebep olmasına rağmen, bu beladan dolayı her dikta başka biriyle takas edilmeye devam etmektedir. İslam ile demokrasi bir birlerine zıt olduklarından dolayı bu çemberin dışına çıkmak da mümkün değildir.
“Allah’a ulaşmak hedefimiz, Kur’an bizim kanunumuz, Hz. Muhammed liderimiz, Cihat yöntemimiz, şahadet en büyük arzumuzdur” sloganını benimsemiş, aslen Batı düşmanı, ümmetçi siyasal İslami hareketler,  Türkiye, Tunus, Libya ve Mısır,  Suriye'den Fas’a kadar uzanan Akdeniz kuşağında Selefilik temelinde Sünni İslam’ı temsil eden bir cephe ile Erdoğan liderliğinde birleşecek ve Dıyarbakır valiliği vaat edilen Öcalana'da bir kemik atılacaktı.
İşte bu hayalle yanıp tutuşan AKP Hükümeti ve Öcalan kliği ve onun Dışişleri Bakanı Davutoğlu, eksik olan son halkayı tamamlamak için Suriye rejimini devirmeye yönelik çabalarına devam ediyorlar.
AKP’nin son hamlesi!
AKP Hükümeti, Mısırda ki Müslüman kardeşleri şimdilik kaybetti. AKP rejimi, 11 yıl süreyle körfez kaynaklı sıcak para ile beslendi. Tayyip  Erdoğan, 12 yıla yaklaşan iktidarı müddetince Türkiye’deki göreceli ekonomik ilerlemeyi kendisinin yaptığını idda etmeye devam ediyor, ama aslında yaptığı, devletin elinde ne varsa satıp satıp yemekten başka bir şey değildi. Ama şimdi Katar'da yeni bir çocuk iş başına geldi ve o, haram paraları başka şekilde kullanmak istiyor, Avrupanın futbol takımları ile kalmayıp, stadlarını, sokaklarını bile satın almaya başlayan bu yeni genç kral, başına Erdoğan tipi yeni bir padişah belası almak da istemiyor. Türkiye’ye gelen sıcak paranın birden bire kesilmesi, Libya'da Sunni aşiretlerin bir türlü birleşememesi, Batı ülkelerinin hiçbirinin Mısır’daki yönetim değişikliğine darbe dememesi, Suriye’de planlanan Selefilik temelinde yeni bir rejim değişikliği için tıkanmaların başlaması, AKP'nin patronları ile problemlere girdiğine  işaret ediyor.  Bu durumda hızla yalnızlaşmaya başlayan AKP, içerde daha fazla saldırgan olmaya yüz tutacaktır.

Sevgi ve Saygılarla
 
Entegrasyon Komitesi İsviçre- Vevey

----------------------------------------------------------------------
Esin Duran,
Selda Suner,
N. Gök,
Ferdi koçkar
Yeliz seren
S. Aktaş
Pelin Moda,
Bedri Engin,
Nazmi Dogan,
Sevda Suner
R. Adalı
Sezer Aşkın,
H. Datvan,
Salih Demir,
Nizamettin Duran
A. Demir
Melahat Baykara,
ismail çekmez.
Aydin Nizam
Uğur Demir
Ismail B. Cenk,
Tekin Balkic
Selma Altuntaş,
Murat Koç
Filiz Serin,
Nedim Serin,
Vedat Koçak,
Salih Birdal,
Erdal Cömert
Ismail Bulak
Ahmet Meriç
Mustafa Gur,
Hasan Zafer
Bahar Ünsal
Osman B.
Ayse bahar
Metin Maslak
H. Maslak
Dilek Solak
zeynep içkaya
Sevda maslak
Sercan Gezmiş
Aynur Balkaya
İpek Doğan
Nazım Doğan
Murat Doğan
esin erkan
Beyhan erdem
n. erdem
İsmail Deniz
Ayten BARAK
Ugur Birdal
Ahmet Tan
Yıldırım Kongar
Selma Kongar
Birol Aytekin
Hatice Gül
Ibrahim Erkin
Kemal erdem
Rıza Akdemir
Mehmet Coskun
Hüseyin demir
fethi killi
Yeliz Ender
Mustafa Ender
Ugur Basak
Kemal Dektaş
Ayten Ilkdal
Nuri Aktanır
Metin Koc
Sevgi Ender
Burhan Kulakçı
Oğuz Duran
Burcu Kanter
Aysel kanter
Erol kanter
Layla SOLGUN
M. Oktay
Kemal Aktas
Yelda tekinoglu
Orkun Keskin
T. Vural
Oğuz şen
Nur Şen
Ismail çaykara
Burhan Orkal
D. Kahan
Seher Yıldız
Esra akkaya
Mehmet Uzan
Yeliz IŞIK
Seyhan İlknur
Osman Çekiç
esma yıldız
Murat Çetindal
Ali OkyarMusa Tekin
Aslı Birdal
Nazmi Doğan
İnci Gür
L. Okar
Mustafa Karkaya
Omer Aytac
Mürsel Bozkır
Zeynep Şengül
Gülcan Iğsız
Murat Nidar
şemsi Kaya
Ayten Ekşi,
Eda leman
nermin ışıl
D. Polat
Kadir Erdem
Serdar OKTAY
Mehmet Özdemir
Mustafa Erkan
Nuri AKTAS
Emine AKTAS
O. Kadir Ergun
Metin Kurca
Sedat Isiklar
Filiz Bag
Kadir Baskale
Sevim Varlik
Hasan Mesut Akkaya
Necmi Guler
Erhan Isguz
Meral Okur
Bilge Okyaz.
Kemal Koç
L. Mirakoğlu
Oktay Kızılcık
Mehmet Yavuzgil
Erdal Polat
Hüsnü oktay
k. Sankay
Ahmet tekin.
Semra Kaya
Mustafa Çiçek
Kayhan Göçkaya
Erdal Solgun
Mehmet Solgun
Esra Solgun
N. Altik
Oguz Karakış
Leyla Mert
Işık mert
D. Öksüz
Erdem Yılmaz
Ayse Eltan
S. Guner
M. Deniz Ok
Mehmet İnce
Huseyin Cinar
Meltem Cinar
Berk Cinar
L. Demirkaya
Huseyin Çilek
Ayten Irmak
D. Okdere
Ali Uskan
Berdan Temiz.
H. Baskale
Murat Gülay
Esra Gülay
Mustafa Akyol
A. jale Kol
M. Kol
Tamer Oktay
Aslan Burukoglu
I. Demir
Nurettin Akdal
Uzan Kara
ismail Igdır
Ali Serin, Gül Akın, esra Serin
Nuri Şen
Hasan.Y. Balci
Mehmet Yucel
İsmet C. Koray
salih Söğütlü
Nuri Akçay, Gül Akçay, Esra Akçay
Ali Dem. Sarahoğlu
Ayten Karaman, Mehmet Azal
L. Uzan, Harun Tabaklı
***********************************************************************